Kiraz Masaj Salonu Şule Hanım

Kiraz Masaj Salonu Şule Hanım

Kiraz Masaj Salonu

Kendi enerjisinin her zaman farkındaydı. İskender Mine’deki bu özgüveni görebiliyor ve artık maksimum da
bundan dolayı ondan çok uzakta bulunduğunu biliyordu. Fakat gene de yolunda gitmeyen bir şeyler bulunduğunu
da sezmişti. Onun bilmiş olduğu Mine gitmek istediği bir yere giderdi. Sevgilim ne der yada gelir mi diye
düşünmezdi. İskender Mine’nin bir tür durağanlık içinde kalmış olduğunı birazcık haddinden fazla kabuğuna
çekildiğini değişikymışti. Geride bırakmayı bilmezsen, o şeye gerçekten haiz olup olmadığını
bilemezsin. O şeye haiz olamazsın, onun esiri olursun.
Mine’nin daldığını fark edince İskender,
“Acıkmadın mı? İstersen bir şeyler yiyelim. Saat de altıya geliyor aslına bakarsan. Organik akşfakat bir planın
yoksa.”
“Bir planım yok,” derken kafasında sual işaretleri vardı. Planı yoktu fakat eski sevgilisiyle yiyecek
yemesi doğru olur muydu? Ya tam o süre Fuat çağırırsa? Koşup Fuat’a giderdi ama bu birazcık zor
olurdu ve üstelik İskender’e de ayıp olurdu. Doğal bir de Fuat’ın kıskanma mümkünlığı vardı.
Mine’nin cevabını birazcık çekimser kabul eden İskender yüzünde devasa bir gülümsemeyle onun biraziçini rahatlatmaya çalıştı.
“Arnavutköy’e gitmeyi düşünüyorum, tüm bizim ekip orada. Beni de çağırmışlardı. Flakan, Ece,
Aylin hatta Kaan bile gelecek. Merak etme baş başa kalmayız.”
Bunu duyunca rahatlayan ve mutlu olan Mine yüzünde sempatik bir gülümseme ile,
“Tamam, hem herkesi de görmüş olurum, merak ediyordum çoğunu. Sen Kaan’la sulhtın mı?”
“Evet, geçtiğimiz yaz sonu benden özür diledi, ben de ondan.”
“Neler neler olmuş öyle?”

Kiraz Masaj Salonu

Şaşırmıştı Mine. İskender’den önce Kaan’la kısa bir süre flört etmişti fakat sevgili olarak
İskender’i seçince bu iki arkadaşın arası açılmıştı ve Kaan gruptan uzaklaşmıştı. Kaan otuzlarında,
hafifçeçe asi görünümlü, kumral uzun saçlı, kızların ilgisini çeken bir müzisyendi. Ilk başta Mine’nin de
ilgisini çekmişti fakat Mine daha daha sonra yaşamında birazcık daha baba figüründe olacak İskender’iseçmişti. Fakat gene de karar aşamasındayken bir dehemmiyet ikisiyle de flört etmişti.
Mine şeklinde güçlü hanımlarda biroldukça kişiyi kendi ekseni çevreında tutma isteği vardı. Bir tür yıldızsendromu yaratmak istiyordu. çsafhaında hep onun yönlendireceği gezegenler, uydular barındırmak şeklinde
bir huyu vardı. Birazcık da oyun şeklinde düşünürdü bunu. Kendi doğasında olan bir şeyi değiştiremezdi.
Asla küçük hesaplar ardında koşturmazdı. Bir şairin de söylemiş olduği şeklinde: