Kiraz Mutlu Son

Kiraz Mutlu Son Aslen gün süresince Mine nin geceyi orada geçirmesini isteyerek geçirmişti fakat gün içinde istediği benzer biçimde çalışamadığından işler birikmişti. Üstelik Mine çok güzel bir çalışma enerjisi vermişti ona. Yarın çok yoğun çalışmalıydı. Ona gitmesini söylemese Mine nereden bilecekti gitmesi icap ettiğini. “Hem geçen gün geldiğimde sana bir sonraki gelmende bende kal dememiş miydin?” diye çıkış yaptı Mine. “aslında bu sabah bile bende kalırsın diye düşünüyordum ama bugün çalışamadım, yorulmuşum ve yarın sabah çok erken kalkıp Çalışmak isterim şimdi.”

“Yok, ben de illa kalma meraklısı değilim. Kendi evimde daha rahat ederim. Pek hazırlığım da yoktu fakat beni kovar benzer biçimde gönderme.” “Tamam, canım. Fakat sen de git dedirtme, anla.” Bu lafa da bozulan ama artık tartışmak istemeyen Mine, “neyse, şimdi bir wcye gireyim de çıkayım sonra.” Banyoya giden Mine dışarı çıkmadan önce kendine ayrıca çeki seviye verdi, saçını düzeltti, rujunu tazeledi. Salona erişince telefonuna bir ileti gelmiş olduğunu fark etti. “Bebek’teyiz. İstersen gel.”

Kiraz Mutlu Son

Kiraz Mutlu Son  yaklaşık bir saat önce gelen mesaj İskender’dendi. Hemen geri bildiri attı, “Hâlâ orada mısınız?” Mesajlaştığını fark eden Fuat birazcık bozularak sordu, “Kimle mesajlaşıyorsun?” “İskender mesaj atmış, müsait miyim diye soruyordu, Bebek’telermiş de.” “Ne o? Benden sonrasında bir partiye mi gideceksin yoksa?” “Parti olduğunu nereden çıkardın?” “Onların tek bildiği şey parti yapmak, eğlenmek, başkalarını konuşmak.” “Parti falan demedi, sonuçta adam şunun şurasında birkaç gün burada, organik olarak görüşecek insanlarla.” O sırada İskender’den ileti geldi, “Evet.” Fuat sinirlenmiş ama sinirini belli etmemeye çalışarak alaycı bir ses tonuyla, “Aman, eski sevgilinden bildiri gelmiş, kaçırma.”

“Ortada bir şey yok, Bebek’teyiz demişti, ben de hâlâ mı diye sormuş oldum. Oradalarmış hâlâ.” “Gidecek misin?” “Bilmiyorum, gitmem herhalde.” “ama hâlâ mı diye sordun?” “Öylesine sordum, belki uğrarım. Daha saat erken yarın da Cumartesi. Bir dondurma mı yesem?” “her neyse sen hadi git artık. Çıkıyordun. Bak gene kalmak için bahane yapıyorsun. Kavga etmeden git de yarın ben rahat çalışayım.” İçinden yine kendini düşünüyor diye geçiren Mine, çehreına mecburi birazcık da feyk bir gülümseme takınarak, “Gidiyorum aslına bakarsan” dedi, çantasını omzuna asıp kapıya doğru ilerledi.